Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Misafir


    UFO TARAFINDAN KACIRILAN KISILERIN HIKAYELERİ

    bucocukdeli
    bucocukdeli

    UFO TARAFINDAN KACIRILAN KISILERIN HIKAYELERİ 001511


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 567
    Yaş : 29
    YETKİ : MODERATÖR
    Kayıt tarihi : 14/09/08

    BASARI MODU
    DENGE:
    UFO TARAFINDAN KACIRILAN KISILERIN HIKAYELERİ Img_left100000/100000UFO TARAFINDAN KACIRILAN KISILERIN HIKAYELERİ Empty_bar_bleue  (100000/100000)
    SEVİYE:
    UFO TARAFINDAN KACIRILAN KISILERIN HIKAYELERİ Img_left100000/100000UFO TARAFINDAN KACIRILAN KISILERIN HIKAYELERİ Empty_bar_bleue  (100000/100000)
    AKTİFLİK:
    UFO TARAFINDAN KACIRILAN KISILERIN HIKAYELERİ Img_left100000/100000UFO TARAFINDAN KACIRILAN KISILERIN HIKAYELERİ Empty_bar_bleue  (100000/100000)

    ikon UFO TARAFINDAN KACIRILAN KISILERIN HIKAYELERİ

    Mesaj tarafından bucocukdeli Çarş. Eyl. 17, 2008 8:15 am

    DÜNYA DISI YARATIKLAR TARAFINDAN KACIRILAN iNSANLAR


    Kahramanimizin adi Bruce; New York'ta yasiyor; bir ögle sonrasinda Syracuse'da bir kitapçida dolasirken, yeni basilmis bir kitabi görünce korkuyla irtkildi. Kapaktaki resim onu etkilemisti. Unutulmayacak bir yüzdü, yesile dönük bir teni, belirgin sivri bir çenesi ve iri derin gözleri vardi. Gözlerinin rengi madeni siyahti.Bruce: gözlerini hipnotik etki-sinden kurtutup baska tarata dönene kadar yeterince etkilenmisti, dayanamadi ve tekrar rafa geri dönerek kitabi aldi. Kitap. Whitley Strieberin çok satan kitabi olan "Communion'du ve dünyadisi ziyaretçilerle ilgiliydi. Bruce, kitaba söyle bir baktiktan sonra saticiya giderek, gözlerin yanlis çizilmis oldugunu söyledi ve sonra kitabi birakarak. kaçarcasina oradan uzaklasti. Yolda kendini. sorgulamaya bastaladi gözlerin yanlis oldugunu nereden biliyordu? Resmi kendi çizmemisti.Fakat garip bir içgüdüyle sanki yillardir unuttuklari aklina gefiyoidu. "Communion"daki resmi kendiside çizebilirdi, sonra söyle diyecekti; "Hatirladiklarim borudan kuyuya akan bir su gibi beynime akiyordu sanki." 1978 yili yaz aylarinda Bruce,karisi Marion ve oglu Steven'le bir akrabalarindan dönüyorlardi. Steven gögü izlerken birden alçak uçan bir uçagin inmeye çalistigini söyledi. Bruce olayi söyle anlatiyor: 'Etrafta garip bir gürültü vardi. Bunun yola inmeye çalisan arizali bir uçak oldugunu düsündüm ve benden yoldan çekilmemi istedigini zannettim." Hatirladigina göre; gaza sonuna kadar basmasina ragmen araba çalismamis, lastikler yanmaya baslamis ve arabanin isisi yükselmis, bunun üzerine arabayi durdurmaya karar vermis. Bir kaç dakika sonra disariya bakan Marion korkunç bir çiglik atmis ve Bruce kapilari ve pencereleri kapatmis. Sonra Steven'in üzerine bir battaniye örterek kipirdamamasini söylemis. Arkasina baktiginda birilerinin yaklastigini görmüs; Gerisini ondan dinleyelim; "Askeri üniformalari olan iki kisi geliyordu, üniformalar normaldi, üstleri bej, altlari siyah renkti. O sirada Marion garip davranmaya basladi. Kapilar kapali oldugu halde açik olduklarini zannediyor, kitledigini sanarak tam tersim yapiyordu. Ayrica pencereler de kapaliydi ama onlari da açik zannederek kapamak istiyor, açarken kapadigini saniyordu. Böylece aramizda arabayi kilitli tutmak için bir çekisme basladi. Marion panik halindeydi ve birden öncekinden daha korkunç bir çiglik atti, O anda, basim dönmeye basladi. Tanrim! Disardakilerin gözlerinden kendimi alamiyordum. Sanki kilitlenmistim. Birden arkamda bir kapi sesi duydum, Marion gitmisti, askerlerden birisiyle gidiyordu. Sanki gezintiye çikmisti, disari çikip Marion'u almak istedim, ama etrafta baskalari belirmisti. Kendimi koruma hissine kapilmistim. Merak ediyor ama kendimi riske atip gitmek de istemiyordum. Steven'i gördüklerini anlatmasi ve yardim istemesi için oradan kaçirmayi düsündüm, yetkililere karsi bir kanitim olacakti. Bu yüzden ön koltugu yatirdim ve Steven'e geçecek bir yer biraktim. Ama tam bu sirada arkamdan biri beni dürttü, sag tarafimdaydi, sanki bir igne batirilmisti."


    Uzayli yaratiklar yeni bir irk yaratiyor...
    Bu noktadan sonra Bruce her seyin bulanik oldugunu söylüyor. Emin oldugu tek sey ise, yol üzerinde biraz sürüklendigi. Sonrasini animsamiyor. Ve birden kendisini Marion ve Steven ile eve dönüs yolunda ilerlerken buluyor. Aile eve beklenenden iki saat sonra dönmüstü. isin en garip yani, aile bu konuyu bir daha hiç konusmadi, ne kendilerine geldikten sonra, ne de daha sonra. Bruce'un garip hikayesi, (ve iki saatlik açiklanamayan kayip zaman) onu ve ailesini UFO'lar tarafindan kaçirilan pek çok kisinin arasina soktu. Bu hikayeleri anlatanlarin sayisi çok fazladir; uzak geçmiste dogaüstü yaratiklar tarafindan yani cinler, periler tarafindan kaçirildiklarini iddia edenlerin yerini artik UFO'lar tarafindan kaçirilanlar almistir. Tüm kaçirilanlarin anlattiklari ortak bir nokta var; yaratiklar ortalama 1.20 m. boyunda, iri göziü, gri tenli yaratiklarin onlari almak için gökyüzünden geldikleridir.
    Bu garip ziyaretçiler insanlari hipnotize ederek. evlerinden ya da arabalarindan bakis açisi getirmek istediklerini söylüyorlar. Ve daha da garibi, bu olaylari yasadigini söyleyenlerin çok azi yasadiklarinin gerçekligine inanmiyor.


    Bir ressamin çabalari
    Açiklama ne dursa olsun, kaçirilma sirasinda aci çekenlerin yolu Massachusetts, Wellfleet'e düsecektir. Burasi balik avlanan, sanat galerileri olan ve geziler düzenlenen bir yerdir ve New Yorklu psikiyatristlerin çogu yazlarini burada geçirirler. Buraya giderseniz, New York, Provincetown ve Massachusetts'in en önemli sanat galerilerinde resimleri sergilenen Budd Hopkins ile tanisirsiniz. Hopkins simdiye kadar kaçirildigini iddia eden 160 kisiyi dinlemis ve notlar almis. Hopkins kaçirilanlarin anlattiklarini, iddialarini ve tecrübelerini' resimliyor. Kaçirilanlar için o, bir akil hocasi, bir baba ya da bir dost. Hopkins, Bruce'un tam istedigi insandi ve ziyaret etmeye karar verdi: mutfak masasinda karsilikli otururlarken gergindi, 32 yasindaydi ama liseden yeni mezun olmus ve is isteyen biri gibi elleri titriyordu. Hopkins'in sorularini ve hipnotizmanin baslamasini bekliyordu. Gerçekte tam olarak ne oldugunu bilmedigini söyledi. Utandigini, kendisinde gariplik olup, olmadigini merak ettigini söyledi. Belki de animsadiklari sadece psikolojik bir sorunun sonucuydu ya da sadece rüyaydi. Anlamak ve ögrenmek istiyordu...
    Hopkins, Bruce'u anlamanin iyi sonuçlari olabilecegine inaniyordu. En azindan UFO'lari zor da olsa tanimlayabiliyordu. Aslinda, Hopkins UFO'lara artik bilimsel bir açiklamanin getirilmesinin sart olduguna inaniyordu. Eger UFO bilimcileri bir kaç uzayli bulsalar bu tartisma sona erecekti. Ama bir de E.T. çilginligi çikmisti. Bir grup sarlatan uzaylilarla iletisim kurduklarini iddia ediyorlardi. iyi kalpli E.T'ler geliyorlar dünyalilara kendi gezegenlerinin ve evrenin sirlarini açikliyorlardi ! Genelde onlarin gezegenleri vergilerin, bosanmalarin ve savaslarin olmadigi yerlerdi. Uzayli yaratiklarla iletisim kurdugunu iddia edenlerden birisi Ay'a gittigini ve Ay Krali'yla yemek yedigini anlatmisti. Bir baskasi ise, Jüpiter'e gittigini ve oradan bir köpekle döndügünü söylüyordu. Ayrica kim ne olursa olsun tüm iletisim kuranlara bir görev verilmisti. Örnegin, atom deneylerini durdurmak, savaslara son vermek dünyada barisi saglamak gibi... Bunu saglamak için organizasyonlar kuruyorlar, kitaplar yaziyorlar, konferanslar düzenliyorlar, Plüton'da yapilan müzik oldugunu söyleyip kasetler dolduruyorlardi. Böylece yüzlerce insan yeni UFO dinleri ve birliklerine katiliyorlardi. Üstelik kontak kurdugunu iddia edenler garip hikayeler anlatip, anlamsiz eylemlerde bulundukça ciddi UFO çalismalari ve arastirmacilari itibar kaybediyordu.


    Yasadiklarini nasil unutuyorlar?
    Tüm bu garip hikayeler ve çilginliklar arasinda sadece biri digerlerinden farkliydi. Betty ve Barney Hill'in hikayeleri. Barney bir sirkette memurdu, Betty ise sosyal bir görevliydi. Kanada'dan geri dönerlerken tipik bir UFO olayi yasadilar. Barney, UFO'yu gördükten sonra arabasini yolun soluna aldi. iki saat sonrasinda hiçbir sey hatirlamiyorlardi. Ayildiklarinda, kendilerini yolun 35 mil asagisinda buldular ve buraya nasil geldikleri hakkinda hiçbir fikirleri yoktu. Bu olaydan sonra kötü rüyalar görmeye basladilar, bunun üzerine psikiyatrist Benjamin Simon'u görmeye basladilar. Dr. Simon onlari olay anina döndürmek için hipnotik bir yöntem kullaniyordu. Hipnoz sirasinda H?II çifti dünyadisi yaratiklarin onlari arabadan inmeye zorladiklarini ve bir uzay aracina bindirmek istediklerini söylediler. Araca bindiklerinde ayri ayri testlere tabi tutulmuslar, Betty'nin göbegine igne sokulmus, deri ve tirnak örnekleri alinmisti. Barney kendisinden sperm aldiklarini da ekledi. Günümüzün diger süphecileri gibi, zamanini Cape Cool ve New York arasinda mekik dokuyarak geçiren genç ressam Budd Hopkins de bu hikayeyi pek önemsemedi.
    Fakat 1964'te bir gün Provincetown'a giderken elips seklinde kursuni renkli bir nesnenin havada uçtugunu gördü, üç dakika sonra yok olmustu, Hopkins nesnenin bulutlar arasina girdigini düsündü. Bu olayi herkese anlatti, böylece bu tip görüntülere rastlayan baskalarini da bulabilirdi. O yaz Hopkins birkaç UFO kitabi aldi ve konuyu arastirmaya basladi. Ama ilgisi, 1975'te Hopkins'in evinin karsisinda oturan George O'Barsky'nin anlattiklarini duyuncaya kadar artmamisti. O'Barsky, New Jersey'in North Bergen kasabasinda yasiyordu ve aksam yemegini Fort Lee'de yemek için arabasiyla bir gece North Hudson Park yolundan gidiyordu. Parki geçerken yuvarlak, 9-10 m. boyunda bir garip uçan aracin önünde dönüp durdugunu gördü. Daha sonra aracin bazi yerlerinden sarkan merdivenleri gördü, insana benzer on figür asagi iniyordu. Orta boyluydular ve tek parça açik renk giysileri vardi. Ellerinde kasiga benzer aletler ve kaplar tutuyorlardi. O'Barsky, yaratiklarin örnekler topladiklarini ve dört dakika sonra ortadan kaybolduklarini söyledi.Hopkinshikayeyi inceledi ve bes destekleyici tanik buldu (bunlar yaratiklari degil sadece uzay aracini görmüslerdi)Bulgulardan sonra, "Kasabanin Sesi" adli kitabi yayinladi ve hikayeler "Cosmopolitan"da da yayinlandi. Hopkins'in UFO arastirmacisi olarak kariyeri basliyordu.



    Bir oduncu olan Travis Valton, üç arkadasinin gözü önünde, ormanda bir uzay araci tarafindan kaçirildi. En yakin dostu olan Mike Rogers, tüm olanlarin tanigiydi. FBI tarafindan yapilan sorusturmada ve yalan makinesi testlerinde Walton ve Rogers'in yalan söylemedikleri anlasildi. Walton, uzaylilarin kendi üzerinde aci veren deneyler yaptiklarini ve uzay aracinin içinde daha birçok kaçirilan insanin bulundugunu anlatiyordu. Walton, kaçirildiktan bir hafta sonra geri döndü. Anais 1993 yilinda ingiliz UFOLOG John Spencer ve ekibi tarafindan yapilan hipnotik deneylerde uzaylilar tarafindan kaçirildigini ve sekso biyolojik deneylerde kullanildigini anlatiyordu. Oysa güncel yasaminda böyle bir olayi hiç hatirlamiyordu.

    "Bu insanlar hasta degiller..."
    Hopkins, tüm olaylar sirasinda anlatilan kayip zaman bosluklarini biliyordu.
    O'Barsky uzay aracinin dört dakika içinde ortadan yok oldugunu söylemesine ragmen normalde eve dönmesi gereken zamandan saatler sonra eve gelmisti. Bu nokta, Hopkins 1976'da akillica bir fikir üretene kadar ortada kaldi. UFO olaylarina tanik olanlar, saatler hatta günler kaybediyorlardi acaba yaratiklar onlari kaçirdiktan sonra unutmaya mi zorluyorlardi? Bu fikir Hopkins'in yasamina Steven Kilburn yüzünden girmisti (Bu onun gerçek ismi degildir). Steven Kilburn, tenis ögretmeniydi ve Hopkins ona O'Barsky olayini arastirirken rastlamisti. Bir gün, bir UFO toplantisinda Kilburn Hopkins'e yaklasti, biraz sinirliydi ve yapilacak hiçbir sey olmadigini söyledi ve söyle devam etti: "Bana da buna benzer bir sey olmus olabilir. O zamanlar üniversitedeydim. Çok özel bir sey hatirlamiyorum ama eskiden kiz arkadasim! Mary-land'daki evine birakirken geçtigim yoldan ne zaman geçsem bir seyler beni rahatsiz ediyor". Kilburn, hiçbir garip cisimden veya yaratiktan söz etmiyordu ama kayip bir zaman araligindan süpheliydi. Hopkins'e hipnoza girip ne oldugunu hatirlamak istedigini söyledi. Hopkins, yardim etmeyi kabul etti. Psikiyatrist Robert J. Lifton'in tavsiyesiyle Psikolog Aphrodite Clamar'dan randevu aldi. Clamar psikoterapi seanslarinda hipnotizma kullanmasiyla taniniyordu, güçlü bir süphecilik ile etkili bir yargi gücü birlesince Clamar, Kilburn'u derin bir hipnoza sokmayi basardi. Kilburn'un korkusunu azaltmak için ilginç bir hipnotik telkinde bulundu: "Sicak toprak bir ev. içinde korkmadan her seyden korunabilirsin fakat kaybolmus bazi anilarini uzaktan seyredebilirsin." Hipnoz sirasinda anlattiklarina göre; Kilburn o gece arabayla eve giderken uykusu gelmis ve arabasi aniden yoldan çikmisti, sanki dev bir miknatis onu saga çekmisti. Göge baktiginda iki garip isik gördü. Korkusunu hafifletmek için arabadan indi, biraz yürüdükten sonra 4-5 ufak yaratiga rastladi. içlerinden birisi liderleri gibi görünüyordu. Yüzleri anlamsizdi ve kireç gibi beyazdi. iri simsiyah gözleri vardi. Bir tanesi yere egilmis, kaziyordu. Bu noktada Kilburn, Clamar'a etrafinin sarildigim ve yaratiklarin ona karsi bazi aletler kullandiklarini anlatti, bundan sonra bir rampada ilerlemis, beyaz bir odanin içindeki bir masada oturmustu, tavandan tuhaf aletler sarkiyordu. Daha sonra omurgasinda bir ignenin açisini hissetmisti, sonra da tüm vücudu incelenmis ve kendisini bir kurbaga gibi hissetmisti. Bacaklarini ayirmislardi sonra sag bacagi üzerinde metal bir alet gezinmisti, ayaginin derisi incelenmisti. Sonra daha kötü seyler olmustu... Seanstan sonra Kilburn, Hopkins'e kötü bir seylerin olmus olabilecegini söyledi ama bunun ne oldugunu hatirlamiyordu. Kilburn'un hikayesi Hopkins'i sarsmisti. Hopkins, tüm bunlar gerçek gibi görünse de bekledigim seyler degildi diyordu. Dahasi, bu olay geleneksel bir kaçirilma öyküsünü yani Betty ve Barney Hill olayini onayliyordu. Üstelik Kilburn, Hill ailesi gibi bazi parçalari hatirlamak istememis, bazi bölümleri bastirmis, içine atmisti. Böylece Hopkins kaçirilma olaylarinin yaygin oldugu sonucuna vardi. Hopkins'in sonradan ögrendigi gibi en önemli ortak payda, kaçirildigini söyleyen insanlarin çogunda tuhaf izlerin kalmasiydi. Örnegin; Virginia Horton olayi: Bayan Horton bir avukatti, 6 yasindayken büyükbabasinin çiftliginde kayboldugunu iddia ediyordu. Kaybolduktan bir saat sonra ortaya çiktiginda, baldirinda büyük bir kesik vardi. On yil sonra 1957'de Frankfurt'ta buna benzer bir olay daha yasadi. Daha sonra hipnoz altindayken Clamar ve Hopkins'e yaratiklar onu kaçirdiklarinda bacagindan bir parça aldiklarini açikladi. 1981'de Hopkins ve Clamar, kaçirilmis 11 kisiyle konusup, deneyler yaptilar. Profesyonel bir psikolog olan Clamar dünyaya uzaydan ziyaretçilerin gelebilecegine inanmiyordu. Aslinda hastalarinin anlattigi korkunç olaylardan etkilenmisti, hiçbirinin alkol ya da uyusturucu aliskanligi veya ruhsal sorunu yoktu. Üstelik hepsi kariyerlerinde basarili insanlardi, birbirlerine baglanabilecek ortak bir yanlari da yoktu. Özetle hepsi saglikli insanlardi.

      Similar topics

      -

      Forum Saati Ptsi Mayıs 20, 2024 9:42 am